Ekonomist Dergisi 13.10.2018 tarihli yazısında bir sonraki resesyonun(durgunluk) yakın olduğunu belirtiyor.
Birçok zengin ve gelişmiş ülkelerde devlet borçlanması  sabit  veya düşüşte.Gelişmekte olan ülkelerde bütçe açıkları azalıyor. Çin ülkesinde başarı sayılabilecek düzeyde kredi ile büyümeyi sınırlıyor.
Birçok Merkez bankasının dikkat odağı ekonomik zayıflıktan çok enflasyona odaklandı.
Türkiye ,Arjantin gibi gelişmekte olan ülkelerdeki sorunlar yatırımcıları emniyetli pazarlara yöneltti.Bu da bulaşıcı bir hastalık gibi yayıldı ama gelişmiş ülkelerde de bunun çaresini bilmiyorlar.
Dünya’daki geniÅŸ global finans sistemi geniÅŸ bir finans denizine dönüştü .Tasarruflar ve faiz oranları ile yükselen veya alçalan akıntı gibi.Bugünlerde akıntılar hareketli.Türkiye’deki son yaÅŸananlar 1990’larda yaÅŸanan Asya krizini hatırlatıyor.
Çin’deki yuanın deÄŸer kaybı ihracatı artırarak ,iç pazarındaki düşüşü telafi edebilir.1989’dan sonra geliÅŸmekte olan ülkelerin Dünya ticaretinden aldıkları pay %36’dan 59’a yükseldi.
Avrupa Merkez Bankası (AMB)’da sıkı para politikası uyguluyor.Ä°talya’nın borçları 200 milyar Euro GDP’nin %130’u.Ä°talya’da oluÅŸabilecek bir panik de Dünya ekonomisini olumsuz etkiletecektir.
ABD’nin de kendi zayıflıkları mevcut. Finansal olmıyan ÅŸirket borçları GDP’nim 73’ünden fazla ile tarihi bir rekorda.
Petrol fiyatları50 dolardan 85 dolara yükseldi.İran ,Venezuella gibi ülkelerle oluşacak bir kriz de piyasaları gerebilir.